25 Ocak 2017 Çarşamba

16 Mart Beyazıt Katliamı


Katliam, 7 Mart 1978 tarihinde İstanbul Emniyet Müdür Muavini, şube müdürlüklerine gönderdiği uyarı yazısında ''Sol gruba mensup öğrencilerin fakülteye gelmeye devam etmeleri halinde 10 gün içinde bu grup üzerine dinamit atılacağı bilgisine ulaşıldığı'' bilgisini vermişti. 


19 Mart günü solcu öğrenciler olası bir saldırı düşüncesiyle okulu toplu halde terk ederler. O gün öğrencilere eşlik etmesi gereken polisler başka yere gönderildiği için başka bir ekip görevlendirildi. Polislerin eşlik etmesi beklenen öğrencileri korumasız bir biçimde çıkarılmaya zorlanır. Üniversite dışında görev yapan bir grup polis ise ''Beyazıt komünistlere mezar olacak'' sloganı atmaya başlar ve ülkücü gruba doğru yönelir. Korumasız kalan öğrencilerin üzerilerine önce bomba atılır ve daha sonra ateş açılır. Bazı polisler ateş açan kişilerin arkasından koşmak ister, fakat ekibin başındaki komiser buna izin vermez. 


Saldırı sonucu 7 kişi ölür ve 41 kişi yaralanır. Bombayı atan ülkücü genç ise bir başka ülkücü tarafından olay açığa çıkmasın diye öldürülür.


Yargılama, Katliam ile ilgili delil yetersizliği nedeniyle dava sonuçlanamadı. Emniyet arşivinden çıkan 7 Mart 1978 tarihinde Emniyet Müdürlüğü tarafından şube müdürlüklerine gönderilen bilgi notu olaydan 19 yıl sonra ortaya çıkar ve yargılama ikinci kez açılır. Olayda 2 polis şefi görevinde kayıtsız kalma ve öğrencileri koruma altında tutması gereken görevli komiser görevlerini ihmal ettiği gerekçesiyle yargılanır. Daha sonra ise delil yetersizliği gerekçesiyle beraat ettiler. Davası süren bombacının ölümü hakkında ise dosyanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle ortadan kaldırıldı.  


İfadelerİfadeler